DOLAR
34,6904
EURO
36,7503
ALTIN
2.961,86
BIST
9.652,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
14°C
İstanbul
14°C
Çok Bulutlu
Pazar Yağmurlu
13°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
12°C
Salı Yağmurlu
11°C
Çarşamba Az Bulutlu
13°C
KİTAP

Nükhet Özdal

Yazar biyografi alanı; Nükhet Özdal; İstanbul’un en güzel, en gelişmiş, en aydın ve kültürel seviyesinin en yüksek ilçesi Beşiktaş’ta dünyaya geldi. Bir kurumda uzun bir süre yöneticilik ve müdürlük yaptı. Çok güzel günlerle; buruk ve ya sevinç olsun te bu günlere geldi. Beşiktaş Çınar Gazetesinde köşe yazarı ve yönetiminde görev aldı. Kendisiyle barışık, insanlara saygılı her şeyden önemlisi yaşadığı ülkesini kendisini çok seviyor ve de tüm canlıların hakların biliyor ve onları da çok seviyor, elinden geldiğince onları da korumaya çalışıyor…

Şair ve yazar Ümran Öztürk’ten; Bir fotoğrafın hikayesi…

14.11.2022 18:42
0
A+
A-

Bir Fotoğrafın Hikayesi…

Bir fotoğrafın hikâyesiydi belki de bana bu mısraları yazdıran bu Kasım sabahında.
Bazen mısralar da
yetmez hayalleri anlatmaya. Ama ben hayallerine inanların taifesindenim.
Gördüğüm bomboş bir sokaktı bu fotoğrafta. Ben o sokağı zihnimde, yüreğimde
doldurdum. Adım attım dolaştım hayalimde. Yürüdüm, ıslandım hatta yalnızlıktan
üşüdüm bile. Oysa ne çok isterdim karlı bir kış günü ellerimin ceplerim yerine
ellerinde olmasını. Avucunda ısıtmaktı isteğim parmaklarımı. Ne çok isterdim soğuk
bir kış gecesi bir bardak çayın keyfini birlikte sürmeyi ve aynı nakaratta buluşmayı bir
türküde.
Bir kasım patının aniden patlayan hikayesi gibiydi bu fotoğraf.
Ve usulca fotoğrafı doldurmaya başladım. Sokağa seni koydum, beni koydum birde
baktık ki sokak bizim olmuşuz.
Zamansız gelen bir sevda gibi soğuk kış gününde bolluk, sıcaklık hissi veren bu çiçeği
bir fotoğraf karesinde birleştirdim.
Hazan papatyası dedim ona yani Kasımpatı. Ben mi ona ayarlıydım o mu bana. Her
neyse belki de zamanından çok geç geldi hüznün çiçeği. Mutluluk ve acıyı aynı anda
içinde barındıran çiçeklerin en kırılgan güzelliğe sahip olanı. En çok gözlerinde hüznü
taşıyan kadınları anlatıyor, bazen de umutsuz bir aşkın sahibi bir erkeği ikisi de
yüreğinde taşıdığı gizli bir acıyı, en olmadık gidişleri, en ağır ayrılıkları yaşarken, en
beklenmedik bir anda patlayıveriyor umudun çiçeği ,hazan papatyası .
Kasım ayında patlayıveren çiçekleri, ansızın kapınıza gelen aşkı, beklenmedik
mutluluğu, geleceğe dair umudu temsil eder.
Kırılganlığına inat kasvetli bir sonbahar akşamında insanın içini aydınlatan, yüzünde
gülümsemelerle , sevgiyi ,paylaşmayı, sabretmeyi öğreten bir o kadar dirençli , cesur
ve kararlı. Tüm çiçeklerin solup yaprak döktüğünde ortaya çıkan, umutların
bitmediğini müjdeleyen;
O bir Gül gibi, Lale gibi dayanıksız nazlı değil. O dimdik ayakta duran, zorluklardan
yılmadan bıkmadan
hayallerden, umutlardan vazgeçmeden toprağına, suyuna ufacık bir dokunuşla
çoğalan
renk renk açan pırıl pırıl parlayan bir bütünün simgesi. O bütünün içinde kendimizi
ararken yolumuza çıkan çiçeklerin en asili kasımpatı zihnimdeki fotoğrafa ne de
yakıştı…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.