DOLAR
33,9762
EURO
37,6709
ALTIN
2.725,36
BIST
9.771,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
25°C
İstanbul
25°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Hafif Yağmurlu
27°C
Pazartesi Çok Bulutlu
28°C
Salı Çok Bulutlu
29°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
28°C
KİTAP

Hayal Kurmanın, Zihnin ve Kalbin Sınırları Var Mıdır?

Hayal Kurmanın, Zihnin ve Kalbin Sınırları Var Mıdır?
26.07.2024 16:21
0
A+
A-

Hayal kurmanın sınırları var mıdır? Zihnin sınırları var mıdır? Kalbin sınırları var mıdır? Hayal kurmak insanları iyi mi hissettirir? Zihnimiz uçsuz bucaksız kainatta gezerken neler düşünürüz. Düşüncenin sınırları var mıdır? Benim hayallerimin ne sınırı var, ne de akılla ve mantıkla açıklanabilir bir tarafı var. Bir kuş olmak, uçmak isterdim ama sadece gökyüzünde değil, evrenin en uzak noktasına, derin denizlerin en dibine, geçmişe, geleceğe, sonsuzluğun en sonuna uçmak, zaman mekan sınırı olmaksızın uçmak. Bu yolculuklarda zamanın akışını değiştirebilir, olmaz denilen olguları oldurur, olurları olmaz kılabilirim. Derin denizlerde ışıklı balıklarla yüzebilir, uzayda gezegenlerle birlikte dönebilirim.

Küçük ayı ebe olur, büyük ayının görmez tarafından Samanyolu’ndaki bir yıldızın ardına saklanarak saklambaç oynayabilirim. Taş devrine gidip mağara duvarına resim yapabilir ya da 3000 yılına gidip jetgillerle uçan araçlara binebilirim. Çin seddinde yürürken Hun Türklerinin Çin zaferine alkış tutabilirim. Oradan Peru’ya gidebilir, İnkalarla tarla sürebilirim. Everest’in doruklarında Tibet’e karşı sofra kurup bir Buda rahibiyle pilav yiyebilirim. İskenderiye fenerinin tepesine çıkıp geçmişten gelen, geleceğe giden gemilere kılavuzluk yapabilirim. Babil’in asma bahçelerinde ballı üzümlerden tadıp yelpazelerle serinleyebilirim. Sahra çölünde bir vahada kuyudan su çeker her yeri eğri develerin susuzluğunu giderebilirim.

Ganj nehrinin kirli sularına dalıp günahlarımdan arınabilirim. Vahşi batıda Kızılderililerle barış çubuğu tüttürebilir doğanın sırrını çözebilirim. Avustralya’da aborjinlerle dost olup koalalara okaliptüs yaprakları toplayabilirim. Kuzey kutbunda aroraları izleyebilir o muhteşem rengarenk desenlerden kendime elbise dikebilirim. Oradan güney kutup çizgisine iner smokinimi giyip penguenlerle yüzebilirim, Sibirya steplerinde uzanıp meteor yağmurunu izleyebilir her yıldız kaydığında güzel dilekler tutabilirim. Orta Asya bozkırlarında bir Uygur çadırında Oğuz Kaan’ la karşılıklı kımız içip Gök Börü’yü sevebilirim. Moğolistan’da Ulu Bilge Tonyukuk’un kitabelerini yazanlara hizmet edip yazılanları günümüzde bile hala anlamayan siyasetçilerin zihnine kazıyabilirim. Oradan daha güneye inip Tazmanya canavarıyla kurabiye yerken garip sesler çıkarabilirim. Cömert bulutların bize hediye ettiği yağmurlardan sonra çıkan gökkuşağının üzerinde kayıp bittiği yerde cinlerin sakladığı hazineye ulaşabilirim.

Şelalelerden atlar suların düştüğü yerdeki cadı kazanında serinleyerek çiy yağmurlarında yıkanabilirim. Yeni Zelanda ya gidip Maorilerle haka dansı yapabilir düşmanlarımı korkutabilirim. Mısır’da en büyük piramidin tepesinde mumyalarla Nil’in bereketli sularını seyrederken o yılki verimi konuşabilirim. Dünyayı tersine döndürebilir güneşi doğudan batırabilirim. Ay dedenin hilalinin ucuna oturup dünyayı izleyebilir “haydi gel benimle ol” şarkısını söyleyebilirim. Biraz hayalperest olmanın kime ne zararı var ki? Gerçekle hayal birbirine karışmadığı sürece sorun yok bence. İnsanı mutlu eder ve ilk adımı atmasını sağlar. Bütün icatlar, bütün kitaplar, bütün resimler, heykeller… Yani yaratılan her şey için ilk adım hayal kurmak değil mi? Bence herkes hayal kurmalı, hayale yasak mı var? Beşiktaş Çınar Köşe Yazarı Zeynep İnan

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.