Yazar biyografi alanı; Nükhet Özdal; İstanbul’un en güzel, en gelişmiş, en aydın ve kültürel seviyesinin en yüksek ilçesi Beşiktaş’ta dünyaya geldi. Bir kurumda uzun bir süre yöneticilik ve müdürlük yaptı. Çok güzel günlerle; buruk ve ya sevinç olsun te bu günlere geldi. Beşiktaş Çınar Gazetesinde köşe yazarı ve yönetiminde görev aldı. Kendisiyle barışık, insanlara saygılı her şeyden önemlisi yaşadığı ülkesini kendisini çok seviyor ve de tüm canlıların hakların biliyor ve onları da çok seviyor, elinden geldiğince onları da korumaya çalışıyor…
Bugün, kış gün dönümü, en uzun gece ve Nardugan, diğer adıyla Şeb-i Yelda.
Bu gün 21 Aralık kuzey yarımkürede en uzun gece (kış gündönümü), güney yarımkürede en uzun gündüz (yaz gündönümü) yaşanır.
Bu gece kırılan umutlarımızın yerine taptaze yeni umutlarımızı koyacağız, karanlığa bir mum yakıp aydınlatacağız, yüreğimizi ferahlatıp umutla bakacağız yarınlara.
Bu gece kalp kırıklıklarımızı,huzursuzluklarımızı, yürek yaralarımızı onaracağız, kederlerimizi dağıtıp aydınlık günlere doğru yol alacağız.
Bu gece, en uzun gecenin yaşanacağı bir gün.
21 Aralık’a verilen isimlerden biri olan ve birçok ritüeli de içerisinde barındıran Şeb-i Yelda, diğer adıyla Nardugan olarak bilinen bu gün eski Türk kültüründe bayram olarak kutlanır.
Nardugan, Moğol dilindeki Nar (Güneş), Türk dilindeki Tuqan (Doğan) sözcüklerinden oluşmuştur. Şeb-i Yelda ise farsça en uzun gece demektir.
Nardugan, en uzun, karanlık gecenin ardından tüm haşmetiyle güneşin doğuşu anlamına gelmektedir
Şeb-i Yelda- Nardugan, Türklerde başta olmak üzere birçok kültürde de yer alan bir gelenektir.
Nardugan Bayramı farklı Türk topluluklarında çeşitli şekillerde isimlendirilmiştir. “Koyaş Tuğa”, “Nardugan”, “Mardugan”, “Raştua”, “Nartavan”, “Nartukan”, “Nardava”, “Nardvan” bu isimlendirmelerden sadece birkaç tanesidir.
Dünyanın farklı coğrafyalarında farklı isimlerle adlandırılan, gelenekselleşmiş bu bayram bölgelere göre değişiklikler gösterse de özünde hep aydınlık, mutluluk, huzur, bolluk, bereket dilekleri vardır.
Asya Türkleri, halen devam etmekte olan geleneksel Nardugan Bayramında akçam ağacını süslerler, ateş yakıp etrafında dans ederler. İran’da ve Azerbaycan’da yapılan Şeb-i Yelda kutlamalarında ise ailenin en büyüğünün evinde toplanılır.
Başta nar ve karpuz olmak üzere hemen her tür yiyecek hazırlanır, sabah güneşin doğuşuna kadar yenilir, içilir, eğlenilir bu gelenek güneşin doğuşuna dek devam eder. Ancak nar kesme, nar çatlatma, nar yeme bu geleneğin en önemli ritüellerinden biridir.
Zira nar, insanlık tarihinde doğma, büyüme, çoğalma, bolluk ve bereketin sembolü olmuştur.
Tüm bu inançlar ışığında karanlık gecenin sabahına varmadan önce yüzümüzü aydınlığa dönerek yüreğimizi ferahlatarak hayatımızda neyin çoğalmasını istiyorsak onun niyetini tutarak çatlatalım narlarımızı.
Bu gece karanlıklar kısalıyor, aydınlık karşılıyor tüm insanlığı.
Ben yürekten dileyerek çatlatacağım narları aydınlıkların karanlığa galip gelmesi için.